sağlıklı spor nasıl olmalıdır
Kalp hastalıklarından korunmak için “spor yapın” denildiğinde insanlar genellikle spor merkezlerine gidip, karmaşık ve ağır sporları yapmayı akla getiriyor. Halbuki ne yazık ki bu doğru değildir.
Çalışmalar bize şunu göstermektedir: Sağlıklı insanlarda, kalp hızının yaşa göre hesaplanmasıyla elde edilen değerin genelde %70’i kadar bir kalp hızına ulaşacak egzersizler uygun olduğudur. Bir başka deyimle, bazal (istirahat kalp hızının) %70’i kadar kalp hızına ulacak tempolu, kesiksiz bir egzersiz programı kalbi de koruyan doğru bir bir programdır. Örnek vermek gerekir ise, yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi aktiviteler bu klasmana girmektedir. En az 35 dakikalık tercihen 45-50 dakikalık, haftada en az 5 gün süreyle yapılacak bu tür egzersizler kalbi koruyucu etki göstermektedir. Özellikle 30. dakikadan sonra enerji kaynağı olarak yağların yanmaya başlaması ve bu egzersizlerin 40-50 dakikaya çıkmasıyla, 1 ile 4 saat kadar sürede yağların yanarak enerji kaynağı olarak kana karışması mümkündür.
Bu önemli bir bilgidir. Zira yapılan çalışmalarda, düzenli egzersiz yapan hastalarda koroner arter hastalarında (koroner damar dediğimiz kalbi besleyen damarların kısmı tıkanıklıklarında) kan akımının eskiye göre arttığı görülmektedir. Yani uygun beslenme, düzenli egzersiz ve kan kolesterol seviyelerinin düşürülmesiyle, (kötü huylunun düşürülmesi ve iyi huylunun ancak düzenli spor ile yükseltilmesi ile) başlangıç halindeki koroner kalp hastalığında bir işlem geçirmeden iyileşmek mümkündür.
Bu konuda çok dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise egzersize başlamadan önce gerekli ısınmanın yapılmasına çok dikkat edilmesidir. Isınmadan yapılan spor ve ani efor sarf edilmesinin kalp krizi ve ani ölümlere davetiye çıkardığına dikkatinizi çekmek isterim.
Ayrıca hem hastalıklardan korunmada hem de egzersiz programı öncesi, sonrasında beslenme tarzında miktar ve zamanlamaya dikkat edilmelidir. Özellikle kalp ve damar hastalıklarının korunmasında hayvani yağların tüketimini azaltılması ve daha çok sebze, baklagiller ve balık gibi gıdalara ağırlık verilmesi önerilmektedir. Hemen yemek sonrası dolu mide ile yapılacak sporun koroner kalp hastalarına oldukça zararlı olduğunu biliyoruz. Ancak spor, aç karınla da yapılmamalıdır.
Düzenli yapılan sporun, kalp hastalığına sebep olması söz konusu değildir; ancak daha önceden var olan ve bilinmeyen, kalbin romatizmal kapak hastalığı, hipertrofik kardiyomyopati gibi kalp kasının fazla geliştiği hastalıklar, erken gelişen damar sertliği, koroner arter dediğimiz kalbi besleyen damarların doğuştan anomalileri ve kalbin bazı yapısal hastalıkları bazen spor esnasında önemli ritim bozuklukları, bayılmalar, kalp yetersizliği ve hatta ölümlere dahi sebep olabilir.
Ancak bilinçli ve kontrol altında yapılan bir egzersiz ile sporun kalp krizini tetiklemesinden değil, aksine koruyucu özelliğinden bahsetmek gerekir.